‘Tek bir can kaybı yok!

17 Ağustos 1999 Gölcük depremi şüphesiz Türkiye’nin unutamadığı yaralardan biridir…

7,4 büyüklüğündeki deprem Ankara’dan İzmir’e kadar geniş çapta hissedilirken, resmi raporlara göre 18 bin 373 ölü ve 48 bin 901 yaralı meydana geldi.

Özellikle Kocaeli ve İstanbul’un ilçelerinde inanılmaz derecede yıkıcı etkisi olan depremde can ve mal kaybı doruk noktasına ulaşırken, sadece Kocaeli’nin Dilovası ilçesine bağlı Tavşancıl ilçesinde herhangi bir can kaybı yaşanmadı.

Peki bu nasıl oldu?

Tavşancıl, hem depremin merkez üssü Gölcük’e çok yakın hem de Körfez bölgesinin tam ortasında yer aldığı için en yıkıcı etkiyi alması beklenen yerlerin tam ortasındaydı.

Tavşancıl’ın depremden yarasız çıkmasının temel nedeni “bilim adamlarının önerilerine göre hareket etmesi” oldu.

Bu nedenle asla tesadüf olarak görülmemelidir.

1989 yılında Tavşancıl belediye başkanı seçilen Salih Gün, bilime inanan ve yaşadığı yerin ‘Kuzey Anadolu Fay Hattı’ üzerinde olduğunun bilincinde olan bir insandı.

Başkan olarak göreve başladıktan kısa bir süre sonra Kocaeli Üniversitesi’nden bilim insanlarına imar planı hazırlamaları için başvuruda bulunan Gün, hazırlanan imar planı kapsamında ‘yüksek kat sınırlaması’ başta olmak üzere birçok zorunlu uygulamayı gündeme getirdi.

En fazla 3 katlı yapı izni vererek çevresinden çok sayıda tepki alan Gün, Tavşancıl’ı olası bir depremden korumak için tepkilere kulak asmadı ve her şeyi bilimin ışığında yaptı.

Nida Gün Dönmez, Salih Gün’ün o dönemde yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

“İnsanlar oy kaybetmektense kaybetmeyi tercih eder…”

Gün, kendi konutuna ek bir kat yapmak isteyen babasına karşı bile kasaba halkına çatı katı yapılmasına bile izin vermiyor, her şeyi yönetmeliklere uygun ilerletiyordu.

Salih Gün, yeniden yapılanma projesine uygun olarak Tavşancı’yı depreme hazırlarken, 17 Ağustos 1999’da büyük Gölcük depremi meydana geldi.

Deprem merkezine sadece 50 km uzaklıkta bulunan Tavşancıl’a çivi çakılmazken, yetkililer bu duruma inanamadı ve hatta Tavşancıl’ın Kütahya Tavşanlı ile karıştırıldığını düşündü.

Tavşancıl halkı başlangıçta Salih Gün’ün sıkı imar projesine karşı çıksa da Gölcük depremini en ufak bir hasar almadan atlatınca başkanlığın hakkını verdi.

Bilimin ışığında hareket eden dürüst bir yönetici ile ayakta kalan Tavşancıl, 2002 yılında Salih Gün’ün belediye başkanlığından ayrılmasının ardından imar planlarını gevşetti.

Olası bir beyin sarsıntısında Tavşancıl’ın tekrar sağ kalıp kalmayacağını bilmiyoruz…